Aklıma düştü bir an. Yaylada komu gelmiş sohbet koyu, dışarıda ilkbaharın dolu dolu yağmurları çinko çatıyı delercesine toprakla buluşma gayretinde. İçeride ise şömine denilen kara ocak başında uzun odunların yanması sonucu aydınlanan oda.
Ocak başında oturan ev sahibesi ile komşu hatta akrabanın çiçeği burnunda gelini nine. Kaçıncı evliliği bilinmez. Lakin komşu amca dul kalınca onunla da sondan bir önceki evliliğini yapmış. Uzak köyden gelin geldiğinden bazı kuralları bilmez.
Yeni yeni öğrenmekte. Her ne kadar yeni gelin olsa da neredeyse mahallenin en yaşlısı. Hürmette kimse kusur etmez.
Gün bitmek üzere ve çoban sabah aldığı hayvanları biraz akşamın yaklaşması biraz da dolunun koşturması durumu hızlandırır.
İnekler kapıya gelmiş ve kızlar ahıra bağlayıp ıslanmış halde üste çıkmış ocak başında yer aranmakta. Evin büyük kızı arkadaşında olduğundan iş küçük kızlara düşmüş. Annesi bu sebepten olsa gerek sorar
-Büyük inek geldi mi?
-Evet
-Doğru yerine bağladın mı?
-Biraz zorladı yavrusunun yanına gitmeye fakat kendi yerine bağladım
-Güzel öğrenin sizde
-Öğreniyoruz
Diyerek üstünü değiştirmek için küçük pencereli soğuk odaya giderek kapıyı kapatır. O sırada yeni gelin nine
-Artık kalkalım inekler sağılacak bende eve gideyim
-Olur mu amca gelecek akşam yemeğini bizde yiyeceğiz
Olmaz olur derken bir süre geçer ve o süre içinde farkında olmadan tekrar sohbet koyulaşır. Fakat nine tedirgin ve bekleyiş içinde sürekli bakınmakta. O bakındıkça sohbet daha da koyulaşır. Artık sabredemez ve sorar inekler sağılmayacak mı?
Karanlık gelsin sağarız diye cevap alır ve yine sohbet konusuna dönülür. Birkaç kez böyle olunca artık şaşkınlığı daha çok artar ve dayanamaz sorar. Neden karanlığı beklersiniz gün ışığı varken neden hayvanların hizmetini yapmazsınız.
Herkes gülmeye başlar bu sefer hem utanır hem de nerede yanlış yaptım diye şaşkınlığı daha çok artar.
Evin hanımı o karanlık değil hacı yenge bizim büyük kızın lakabı karanlık. O şimdi gelir halleder. Onu demek istedik.
Ve hacı yenge artık şaşkınlık içinde o nasıl lakap diye sorar ve devam eder o kadar güzel kız neden karanlık dersiniz. Gözü, kaşı saçı kara ve teni esmer olduğundan kara kız derken karanlık dedik öyle kaldı.
Karanlık gelir gün ışığında hayvanların hizmetini yapar. Kardeşlerinin yardımı ile akşam yemeği hazırlanır. Amcaları da namazdan gelir hep birlikte gaz lambasının ışığında akşam yemeği yenir. Geç saatlere kadar sohbet edilir ve el feneri ile yaşlılar çok yakın olan amca evlerine ışık yardımı ederek misafirlerini yolcu ederler.